DÜNYAYI KURTARAN KADINLARDA ARA

29.9.12

sabunlar, kitaplar, tohumlar, otlar ve hindistan


http://sineksekiz.com/
Takasa inanan Sineksekiz'den, mahallemde üretilmiş sabunlara karşılık aldığım İyilerin Yanında kitabını okuyorum. Aslında bir çırpıda bitirebilecekken, bile bile zamana yayıyorum. Doğa aktivizmi konusunda, hatta sanırım genel olarak hayatta tek kahramanım olan Vandana Shiva'nın kaleminden, Hindistan'lı kadınların, ormanların, derelerin, dağların, balıkların başına gelenleri yüreğimde iyice hissetmek istiyorum. 

Bir süredir arkadaşlarla aramızda yinelenen bir şakadır; "sen bi Hindistan'a git gel". İçi daralan, yönünü kaybeden, hayatını değiştirmek isteyenlere yaptığımız bu şakacıktan teklife, insanın gittiği yerde kendisinden kaçamayacağına inandığım, turizmden hoşlanmadığım ve seyyah kişiliğine de sahip olmadığım için genelde "Hindistan bana gelsin" diye bir şakayla karşılık veririm. Ama şaka gerçek oldu bu hafta Hindistan bana geldi!

1 aydır çok garip bir süreçten geçiyorum. İşlerimin inanılmaz yoğunluğu arasında kendimi durduramayıp Vandana'nın başlattığı Tohum Özgürlüğü Hareketi'nin duyurularının çevirisini de üstlendiğimde sanki her şey başladı. İşler, aldığım diğer sorumluluklar, fiziksel sıkıntılarım, hormonal çalkantılarım, Burhan ve Esenay'ın düğünü derken ay bitti ama ben de bittim. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak çok zorlandım. Hiçbir şey yapamaz, çalışamaz, oturamaz, yatamaz, gözlerimi kapatamaz olduğum anlarda İyilerin Yanında kurtarıcım oldu. Vandana'nın çocukluğunun geçtiği ormanları ve dağları, aydınlar, şairler ve aktivistlerle dolup taşan, Chipko hareketinin temelinin atıldığı bir evde büyüyüşünü, Kanada'da aldığı nükleer fizik eğitimi ile memleketinde yaşanan haksızlıklar arasında nasıl bir orta yol bulduğunu ve bu sayede ülkesinde hem halkın hem yöneticilerin değer verdiği bir kişilik haline gelişini okumak umut verdi. Yeşil Devrim, Mavi Devrim ve Genetik Mühendisliği'nin Hintlilerin yaşam biçimine, doğal sistemlerine, hayatlarına nasıl zarar verdiğini okurken dünyada hiçbir şeyin sınırları olmadığını bir kez daha hissettim. Orada mangrov ormanları ölüyordu başka yerde redwoodlar burada ise kestaneler...Dünyanın her yerinde, aynı şirketler, aynı şekilde bütün köylülerin yaşam biçimini ellerinden almaya çalışıyor, yediğimiz her şeyi onlardan satın almamızı, hatta nefes almak için bile onlara borçlanmamızı istiyorlardı. Gökten yağan yağmur, denizdeki tuz, topraktaki humus...hepsini bizden çalıp sonra bize satmak isterlerken aslında bunları geri dönüşü olmayan bir şekilde yok ediyorlardı. Çünkü şirketler yıllık kar oranlarından başka bir şeyle ilgilenmezler... 

Ama Vandana'nın hikayesi gittikçe güzelleşiyordu çünkü dünyayı aslında kimin beslediğini anlatmaya başlıyordu. Eskiden büyü ve sihir sayılan, şimdi ise ilkel, sağlıksız, hijyenik değil denilen uygulamalarla kara topraktan yiyeceği kadınlar yaratıyorlardı. Vandana'nın kurduğu Navdanya tohum merkezi de Hintli kadınların her yıl yaptıkları "dokuz tohum" ritüelinin ismini almıştı. Dokuz tohum ritüeli yüzyıllardır Hintlilerin karnını doyuran büyünün ta kendisiydi. Bu büyünün Navdanya'daki devamlılığını ise Vandana'nın asistanı ve Navdanya'daki tohumların saklanmasından sorumlu olan Bija Devi (ve Bija'nın adı tohum demek!) adlı köylü kadın sağlıyordu. Bija ve Navdanya'daki birçok güzel insan çok çeşitli besleyici yerel bitki tohumları ve kadınların gıda için kullandıkları diğer stratejilerin korunması için çalışıyor. Buna kadınların geleneksel olarak topladığı yüzlerce yabani bitkiye dair bilgi birikimi de dahil. 

Tohumların korunması, çoğaltılması ve seçilmesi aracılığıyla, insan eliyle evrimleştirilmiş sebzeler, tahıllar ve meyvelerin önemi çok büyük. Ancak ben özellikle yabani otlara karşı inanılmaz bir çekim hissediyorum. Hayattaki en büyük zevklerimden biri yolda gördüğüm yabani bitkileri tanımak, neyin yenir neyin yenmez olduğunu öğrenmek, pazardaki teyzelerden ot envanteri alıp nasıl pişirildiklerini anlattırmak, daha önce bilmediğim bir ot bulup eve getirmek! Tabii üç yıldır bu bölgede yaşadığım için artık buralardaki yenilir otları az çok tanıyorum ve bu heyecanı eskisi kadar sık yaşayamıyorum. Kim derdi ki İyilerin Yanında bana bu zevki bir kez daha yaşatsın, hem de hastane kapısından ağlayarak çıktıktan yarım saat sonra!

Hastaneden çıkınca kendimi zar zor bir pastaneye atıp karnımı doyurunca aklıma Edremit'in pazarı olduğu geldi. Aslında niyetim rengarek kumaşlara bakıp kafamı dağıtmaktı ama otları görmezden gelmem mümkün olmadı. Şu an pek ot mevsimi de olmadığından tezgahta sadece iki çeşit birbirine çok benzeyen ot vardı. Daha önce pazarda görmediğim bu otlar nedense tanıdık gelince adını sordum ve kulaklarıma inanamadım. Önceki akşam kitapta okuduğum yabani otlar listesinden (yerel isimleri ve latince adları vardı) sadece bir bitkinin ne olduğunu öylesine merak etmiş ve google'da aramış, Türkçe'de genelde zararlı ot olarak anlatıldığını okumuş, Hindistan'da yenen şey burada öldürülüyor yazık demiştim. Önce kitapta sonra tezgahta beni kendine çağıran bitki bethua sale- chenopodium album-sirken otu. Ispanağın yabanisi de denen bitki doğadan toplandığı için ıspanaktan daha besleyici ve daha temiz, ve kavurması muhteşem oluyor! 

Bir ot kavurması sizi nerelere götürebilir?

16.9.12

Vandana Shiva çağırıyor: Tohum Özgürlüğü için Eylem Günleri'ne katılın, 2-16 Ekim 2012


Hem memleketi Hindistan'da hem de dünyanın her köşesinde, tohumu, yaşamı, doğayı savunmaya yaşamını adamış biricik Vandana Shiva'mızın bizlere bir mektubu var. Aşağıda bu mektup ve eklerinin Türkçe çevirilerini bulacaksınız. Ayrıca Vandana'nın video mesajını Türkçe altyazı seçeneği ile izleyebilirsiniz.


Sevgili Dostumuz,

Bu mektubu Navdanya adına, sizi Küresel Tohum Özgürlüğü İttifakı’na—dünyanın her köşesindeki vatandaşları ve hükümetleri tohum kaynaklarımızın, dolayısıyla da gıda güvenliğimizin nasıl bir tehlike altında olduğu konusunda uyarmaya yönelik küresel bir kampanyaya—katılmaya davet etmek için yazıyorum.

Tohum yaşamın kendisi ve gıda zincirimizin ilk halkasıdır. Tohum Özgürlüğü tüm özgürlüklerin temelidir. Bugün bu özgürlüğümüz ciddi bir tehdit altında. Küresel düzeyde bir tohum acil durumu ile karşı karşıyayız.

Birçoğumuz bu acil duruma karşılık çağdaş toplumsal hareketler geliştirdik. Dünyanın çeşitli yerlerinde insanlar tohumlarının ele geçirilmesine karşı yerel ve kendilerine özgü yollarla mücadele ediyorlar. Şimdi bu hareketlerin çeşitliliği arasında daha iyi bir sinerji yaratmalı ve karşılaştığımız tehlikeler ve tohumlarımızı korumak için yaptıklarımız bakımından tanıklık ettiğimiz süreçleri birbirimizle paylaşmalıyız.

Küresel Tohum Özgürlüğü kampanyasının niyeti tohum koruyucu ve savunucularının mevcut eylemlerine güç katmak, tabandan başlayarak daha büyük, daha geniş ve daha derin dayanışma ittifakları kurmaktır. Tohumun özgürlüğünü koruma hareketini güçlendirmek için dünya çevresindeki çeşitli seslerin ‘noktalarını birleştirmeyi’ hedeflemektedir.

Sizin de bu durumun aciliyetini benim kadar derinden hissettiğinize ve tohumlarımızı geri almak ve Tohum Çeşitliliğimiz ve Tohum Özgürlüğümüzü korumak için güçlerimizi birleştirme ihtiyacı duyduğunuza eminim.

Ekte Tohum Özgürlüğü İttifakı Deklarasyonu’nu gönderiyorum. Umarım bize katılır ve gelecek nesiller için daha adil ve daha sürdürülebilir bir dünya kurmamıza yardım edersiniz.

Dayanışmayla,

Vandana Shiva

Tohum Özgürlüğü İttifakı Deklarasyonu

1. Tohum yaşamın kaynağıdır, yaşamın kendini ifade etme, kendini yenileme, çoğalma, özgürce sonsuz bir şekilde evrilme dürtüsüdür.

2. Tohum biyo-kültürel çeşitliliğin cisimleşmiş halidir. Milyonlarca yıllık geçmiş ve gelecek milenyumların biyolojik ve kültürel evrimini taşır.

3. Tohum özgürlüğü tüm yaşam biçimlerinin doğuştan gelen hakkıdır ve biyo-çeşitliliğin korunması için esastır.

4. Tohum özgürlüğü her çiftçinin ve gıda üreticisinin doğuştan gelen hakkıdır. Çiftçilerin tohum saklama, takas etme, evrimleştirme, üretme ve satma hakkı Tohum Özgürlüğü’nün merkezinde yer alır. Bu özgürlük engellendiğinde çiftçiler borç batağına saplanırlar ve aşırı örneklerde intihara sürüklenirler.

5. Tohum Özgürlüğü Gıda Özgürlüğü’nün de temelidir, çünkü tohum gıda zincirinin ilk halkasıdır.

6. Tohum Özgürlüğü, tohum tekelleri yaratarak çiftçilerin tohum saklama ve takas etmelerini yasa dışı hale getiren tohum patenlerinin tehdidi altındadır. Tohumlar üzerindeki patentler etik ve ekolojik olarak haksızdır, çünkü patentler icatlar için verilen imtiyazlardır. Fakat tohum bir icat değildir. Yaşam bir icat değildir.

7. Çeşitli kültürlere ait Tohum Özgürlüğü, Biyolojik Korsanlık ve yerel bilgi ve biyolojik çeşitliliğin patentlenmesi uygulamaları nedeniyle tehlike altındadır. Biyolojik korsanlık bir inovasyon değil bir hırsızlıktır.

8. Tohum Özgürlüğü, çiftliklerimizi kirleten ve hepimiz için GDOsuz gıda seçeneğini ortadan kaldıran genetiği ile oynanmış tohumların tehdidi altındadır. Önce ekinlerimizi kirletip sonra “mülkiyet hırsızlığı” iddiası ile çiftçileri mahkemeye veren şirketler, çiftçilerin Tohum Özgürlüğü’nün tehdit etmektedir.

9. Tohum Özgürlüğü, tohumun kasıtlı olarak kendini üretme yetisine sahip bir kaynaktan yenilenebilir olmayan patentli bir metaya dönüştürülmesi nedeniyle tehdit altındadır. Yenilenebilir olmayan tohumların başlıca örneği kısır tohum üretmeyi amaçlayan “Terminatör Teknolojisi”dir.

10. Tohum Özgürlüğüne, çeşitli türlerin evrilme özgürlüğü ve insan topluluklarının açık kaynaklı tohuma hak olarak ulaşma özgürlüğü olarak sahip çıkacağız.

Bu amaçla, tohum saklayacağız.

Tohum bankaları ve tohum kütüphaneleri kuracağız.

Tohumu şirketlerin mülkiyeti haline getiren adaletsiz yasaları tanımayacağız.

Tohumların patentlenmesini durduracağız.

Küresel Tohum Özgürlüğü İttifakı ve Eylem Günleri - 2-16 Ekim 2012

Birçoğumuz karşılaştığımız bu tohum krizine karşı çeşitli hareketler başlatmış bulunuyoruz. Küresel Tohum Özgürlüğü kampanyası bu mevcut hareketlere güç katmayı amaçlamaktadır. Dünyanın dört bir yanında yükselen seslerin “noktalarını birleştirmeyi” ve hareketi destekleyerek tohumları korumayı amaçlamaktadır.

2 Ekim’den (Gandhi’nin Doğum Günü)16 Ekim’e (dünya Gıda Günü) kadar, Tohum Özgürlüğü meselesine dair küresel bir vatandaş tepkisi ortaya koymak için yoğun bir şekilde eyleme geçmeyi planlıyoruz ve bunun insanları ve hükümetleri uyandıracağını umuyoruz. Gandhi “adaletsiz yasalara uyulması gerektiğine dair batıl inanç var olduğu sürece kölelik de var olmaya devam edecektir” demişti. İnsanlık ve Dünya üzerindeki tüm türlerin çeşitliliği yeni bir kölelik biçimine sürüklenmektedir. Gandhi’nin izinde, sizi adaletsiz yasalara karşı sivil itaatsizliğe çağırıyoruz. Aşağıda sadece bir başlangıç noktası olabilmesi için birkaç eylem fikri sunuyoruz. Tohum Özgürlüğü kampanyası büyüyüp sesimiz yükseldikçe, ortak stratejilerinizi ve eylemlerimizi beraberce planlamayı umuyoruz.

Tohum Özgürlüğü Günleri için Eylem Fikirleri


Lütfen http://seedfreedom.in/events/community/add adresine kayıt olarak planladığınız etkinlik ve eylemlerin detaylarını Eylem Günleri Takvimi’ne ekleyin. http://seedfreedom.in/events/category/fortnight-of-action/

Tohum Özgürlüğü için Küresel İttifak’a katılın- Tohum Özgürlüğü Deklarasyonu’nu imzalayın: http://seedfreedom.in/declaration/ (İngilizce-diğer diller hazırlanmaktadır)

Başkalarını da Deklarasyon’u imzalamaya davet edin

Bir tohum bankası kurun- kendi GDOsuz/patentsiz tohumlarınızı saklayın: http://seedfreedom.in/act/seedbank/

GDOsuz/patentsiz tohumlar için yerel takaslar düzenleyin

Bir “Tohum Bombalama” etkinliği düzenleyin– Google!

Bir tohum savunucusu olun: http://seedfreedom.in/act/become-a-seed-defender/

Evinizde, kurumunuzda, köyünüz ya da beldenizde tohumların patentlenmesini reddeden bir Tohum Özgürlüğü Bölgesi kurun: http://seedfreedom.in/wp-content/uploads/2012/06/Seed-Kit.pdf

Özgürlük Tohumları filmi için gösterimler düzenleyin: http://vimeo.com/43879272 (sadece İngilizce, çevirmenler aranıyor)

Bir Toplum Destekli Tarım (TDA) girişimine katılın

Üretici pazarlarından, taze, yerel, organik, GDOsuz/işlenmemiş gıdalar satın almaya özen gösterin

Kendi GDOsuz/patentsiz gıdanızı üretin ve başkalarını buna teşvik edin

Aileniz, arkadaşlarınız, mahallenizin sakinleri ya da kurumunuzla organik (GDOsuz/patentsiz) tohum saklayan ve kullanan üreticilerden alınan ürünlerin kullanıldığı bir yemek, kahvaltı ya da piknik düzenleyerek tohum, gıda ve sağlık ilişkisi hakkında farkındalık yaratın

Çok uluslu tohum şirketleri, patent ofisleri ve yerel yönetim kurumları önünde atölye, konferans, yürüyüş, miting ya da toplantılar düzenleyerek Tohum Özgürlüğü ile gıda özgürlüğü arasındaki ilişki hakkında farkındalık yaratın

Yerel kurum, topluluk ve yöneticilere mektup yazarak ve imza kampanyaları başlatarak Tohum Özgürlüğü’nün insanlar ve çevre için önemi konusunda farkındalık yaratın. “Tohum Özgürlüğü Bölgeleri” oluşturmak için onlardan destek isteyin

Bölgesel ya da ulusal parlamentonuza imza göndererek tohum özgürlüğünü ihlal eden yasaların iptalini isteyin

Patent Ofisleri’ne yazarak tohumlar üzerinden patent vermeyi durdurmaları konusunda ısrar edin

Yaşam formlarının patentlenmesini zorunlu kılan TRIPS’in 27.3b maddesindeki zorunlu değişiklikleri tamamlaması için DTÖ’ye yazın. Tohumlar üzerindeki Mülkiyet Hakları’nı iptal etmelerini isteyin

Monsanto adına diğer ülkeleri GDO ve patentlerle tohum bağımsızlıklarını kaybetmeye zorlamaktan vazgeçmesi için Başkan Obama’ya yazın

Sanatınız ve sesinizle katkı verin- tohumla ilgili video, resim, makale ve bloglarınızı Tohum Özgürlüğü Facebook sayfasında paylaşın: https://www.facebook.com/savetheseed

Tohum meselesini derinlemesine ele alan iki belgeye şu linklerden ulaşılabilir:

1. The Manifesto on the Future of Seeds (Tohumların Geleceği Manifestosu) (2004),
2. The GMO Emperor has no Clothes: false promises, failed technologies (GDO Kralı Çıplak: sahte sözler, başarısız teknolojiler)

Kampanyayı destekliyor ve yaygınlaşması için katkıda bulunmak istiyorsanız;

Facebook sayfasını beğenebilir: https://www.facebook.com/savetheseed
Facebook etkinlik sayfasına katılabilir: https://www.facebook.com/events/436131536428020/
Tohum Özgürlüğü Eylem Takvimine eylemlerinizi ekleyebilir: http://seedfreedom.in/events/community/add
Dr. Shiva'nın video mesajını paylaşabilirsiniz: http://www.youtube.com/watch?v=ZiNj5MHgtQs&feature=plcp (Türkçe altyazı seçeneği ile)


Popüler Yayınlar